ÖNERİNİZ VARSA ALIRIM…

Selamlar,

Yine uzun bir aradan sonra geçebildim bilgisayarın karşısına ne yazık ki.. İçimden geldiği gibi her aklıma geldiğinde başına geçebilsem keşke ama hayat curcunası içinde buna vakit ayırmak ne zor. Kafayı toplamak kelimeleri ardarda getirmek bazen ne zor.. Tabi bu arada kastettiğim curcuna öle dişe dokunur bir şey sanıyorsanız yanıldınız.. Yani Covid aşısını bulmakla, hayat kurtarmakla , yeni icatla yapmakla falan uğraşmadım 🙂 Kendi hayat mücadelem işte.. Neyse umarım sizlerle bundan sonra daha fazla bir araya gelir söyleşiriz umarım deyip beni size bu satırları paylaşmaktaki asıl amacıma geçebilirim.

Geçtiğimiz günlerde okuduğum bence çok güzel bir polisiye gizem kurgu olarak sınıflandırılan Dijital Tapınak romanından bahsetmek ve naçizane tavsiye etmek isterim.. 260 sayfa kısacık bir roman oluğunda bakmayın dolu dolu , heyecanı yerinde, hikaye örüntüsü merak uyandıran ve benim kanaatimce de yakın geçmişimiz ve bugünümüz ile ilgili maalesef kurgu olmayan bilgilerde içermektedir. Yazarımız Haluk Özdil şu sıralar bir çok mecrada karşımıza komplo teorisyeni olarak çıkmakla beraber bence kitaplarında bahsettikleri ancak komplo olmasını istediğimiz için gerçekliğini kabul etmenin çok üzücü olmasından dolayı bu sıfatla anılmaktadır ki bu da yine benim şahsi fikrimdir.

Velhasıl İstanbullu bir gazeteci olan Aykut Önsel işinden ve hayatından çok sıkıldığı ve kendini bir kısır döngüde olduğunu düşündüğü bir dönemde polis muhabirliği yaptığı gençlik yıllarından bir dostu, artık İskenderun da yaşayan eski komiser yardımcısı Cemil Beyden aldığı bir telefonla birlikte soluksuz bir maceranın içinde bulur kendini. Olaylar Amerika- İstanbul- İskenderun üçgeninde gelişirken derin devlet, yeni bir din anlayışını kabul ettirmek için uğraşan bir tarikat ve bu uğurda kafası karışmış, kendilerini hayatın zorlukları karşısında yalnız hisseden insanların kurban edilerek düzenlenen ayinler ve tabi ki bin bir düzen teknolojik hamleler ile bizi oradan oraya sürüklemekte..

Sever misiniz bilmem ama benim için okunması oldukça zevki bir roman oldu. Tabi ki bir edebi dil beklemek haksızlık olur bence yazara ama kesinlikle akıcı bir hikaye ve dil yaratmış olmasının da hakkını vermek gerekir. Olaylar içinde tanıdık tarih ve haber başlıklarını okuduğunuzda bence ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Daha fazla ayrıntı vermenin kitabın okuma zevkini bozacağını düşündüğümden bu tarzı seviyorsanız bir şans vermeniz gerektiği kanaatindeyim. Çok beklentim olmadan başladığım bu romandan etkilenerek yazarın bir başka kitabını da okumaya başladım ki bittiğinde yine sizinle fikrimi paylaşırım.

Bu arada sizlerin de bu aralar severek okuduğunuz ve ya izlediğiniz diziler varsa benimle paylaşırsanız çok sevinirim.. Malum ayıracak vaktimiz bolca var..

Hep görüşmek üzere… Şimdilik Hoşça’Kalın…

4 Comments Kendi yorumunu ekle

  1. albaraz dedi ki:

    Kolay gelsin curcunalarda..:)
    Netflix platformunda Queen’s Gambit, Good Place, Brooklyn 99, Unorthodox sevdiklerimden..
    Digiturk uzerinde bulunabilen Undoing de hoşuma gitti.
    Kitap önermek zor, ben en son Borges-Ficciones okudum, feleğin şaştı.
    260 sayfaya kısacık roman dediğinize göre kalın kitap sorununuz yok, o halde Saatleri Ayarlama Enstitüsü olabilir. Selamlar.:)

    Beğen

    1. layetezelzel dedi ki:

      Teşekkür ederim😂 Dizi tavsiyeleri için Undoing nasıl kaçırmışım dediğim oldu malum netflixin dibini sıyırdık.. Kitap okumayı severim ki Ahmet Hamdi Tanpınar okumamışlık kabul edilemez ama bende Borges hiç okumadım açıkcası ve tavsiye dediğin böyle olur.. yeni keşifler için teşekkürler…

      Beğen

  2. Deniz dedi ki:

    Şu an Nermin Yıldırım’ın Ev’ini okuyorum, güzel gidiyor…

    Beğen

    1. layetezelzel dedi ki:

      Ben daha önce Nermin Yıldırım hiç okumadım😉 Tanımadığım yazarların tavsiyesi olunca seviniyorum keşif için🥰 teşekkür ederim

      Liked by 1 kişi

layetezelzel için bir cevap yazın Cevabı iptal et